Herkese merhaba! Kar kokusunu hissetmeye başladım artık. İçimize işleyen soğuklar yaklaşıyor sanki. Benim tahminlerim bir yana meteorolojinin söylediklerine bakmak lazım tabii. Hava durumu hislerle pek de tahmin edilemiyor sonuçta. Ama hislerimde yanılmıyorum sanki.
Oğluma yeni bere örme sınavını geçtim sonunda." Kış bitecek sen bitirene kadar" gibi şakalara maruz kaldım tabi. Oğlumun jimnastik kursunda beklerken ördüm çoğunu. Bir saat bir saat derken sonunda bitti. Orada beklerken kitap okuyabilirdim. Ama sosyal sayılabilecek ortamlarda içe dönük eylemler yapmayı her zaman tercih etmem. Sohbete kapalı olmamayı tercih ettim bu sefer. Her ne kadar elişi, örgü gibi faaliyetler basit birer çalışma gibi görülse de ben her ortamda örgü örüp ,kesip biçip veya dikiş dikebilirim. Kitap okurken daha entelektüel bulunuyoruz da güzel bir örgü yaparken niye sıradanlaşıyoruz anlamıyorum. Bu görüşlerden hayli rahatsızım. Erkek kadın fark etmiyor böyle sığ düşüncelere sahip olmak için. Herkes hoşlandığı sevdiği şeyleri yapıp hobileri olabilir. Kahvede oturmak yerine elişi yapmayı hobi edinse birçok kişi daha mutlu olurlar belki de. Ben örgü ördüm arkadaşım deriden çalışmalar yaptı yan masalarda bizi izledi. YAŞASIN ELİŞİ KARDEŞLİĞİ!Bereyi nasıl yaptığımı önceki yazımda anlatmıştım.( KIRMIZI BERE) Atkısını yanlardan 20 ilmek çıkarıp başladım. Oğlumun boynuna dolanabilecek ölçüde uzunca ördüm. Ucunu rakun diye hayal ettiğim ama kedimsi bir şekle dönen modelde tamamladım. Şimdi arkadaşlarım da istiyor. Basit bir örnek. Bilmeyenlerde rahtlıkla örebilir. Kolay gelsin.
"Pon pon nasıl yapılır?" yazımı inceleyebilirsiniz.
KIRMIZI BERE BİRİNCİ GÜN>>
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder